İrem DİNÇEL
Her büyük turnuva için yapıldığı üzere oyuncuların form durumlarını ve kura eşleşmelerini değerlendirdiğim bir yazı ile tenis sezonuna başlamayı ben de isterdim, fakat bu avustralya açık öncesi öyle olaylar yaşandı ki önce bunları yazmadan geçmek imkansız hale geldi. Öyleyse yaşananların elimden geldiğince ‘kısa’ bir özetiyle başlıyorum.
Süregelen pandemi nedeniyle, bu konudaki kuralları oldukça sıkı uyguladıklarını bildiğimiz Avustralya Hükümeti ve yerel yönetimler turnuvalara katılacak sporculardan, hükümet tarafından geçerli sayılan aşıları olmaları şartı beklendiğini, aksi takdirde bazı özel durumlar için verilecek muafiyet hariç ülkeye giriş yapılamayacağını açıklamışlardı.
Alınan bu kararlar sonrası Avustralya Açık’a hangi isimlerin katılacağı, özellikle de aşı konusuna yaklaşımının çok da sıcak olmadığını bildiğimiz Novak Djokovic’in katılıp katılmayacağı merak konusu olmuştu. Nole’nin Avustralya Açık öncesi oynanan turnuvalardan çekilmesiyle de durumu tam bir belirsizlik haline dönüşmüştü. Sonrasında ise dünya 1 numarası, turnuva için bir muafiyet aldığını ve Avustralya Açık’a katılmak için yola çıktığını sosyal medyadan paylaştığı mutlu mesut bir fotoğrafı ile duyurdu.
İşte ne olduysa bundan sonra oldu ve skandallar ardı arkasına gelmeye başladı. Djokovic’in uçağı henüz havadayken, Avustralya sınır güçleri oyuncunun Vize türünün yanlış olduğunu ve bu nedenle ülkeye alınmayabileceğini duyurdu. Yetkililer oyuncuyu havaalanında sekiz saat sorguda beklettikten sonra vizesinin ülkeye muafiyetle giriş için uygun olmadığını ve sunduğu belgelerin ‘minimal’ olması gerekçesiyle kendisini sınır dışı etme kararı aldıklarını açıkladı. Bu kararın ardından Nole’nin avukatlarının başvurduğu temyiz süresince oyuncu mültecilerin tutulduğu, sicili pek de parlak olmayan Park Otel’e yerleştirildi. Birkaç gün sonraki mahkemede hakim Nole’nin vizesinin iptal edilmesi kararını iptal etti ve oyuncu Avustralya Açık tesislerine giderek antrenmanlarına başladı.
Bu sırada Avustralya Göçmenlik Bakanı’nın Nole’nin vizesini tekrar iptal etme hakkı olduğu konuşulmaya başlanmıştı bile.
Olaylar elbette bununla da bitmedi. Djokovic’in 16 Aralık 2021 tarihinde yaptırdığı ve pozitif çıkan covid testinin tam da ertesi günü, Nole’nin çocuklarla gerçekleştirilen, kimsenin maske takmadığı ve görünüşe göre herkesin sosyal mesafe kurallarından bihaber olduğu bir etkinliğe, sonraki gün ise bir fotoğraf çekimine katıldığı ortaya çıkınca işler iyice çığrından çıktı. Bir grup insan oyuncuyu karantinada olması gereken günlerde etkinliklere katılmaya devam ettiği için toplum sağlığını hiçe sayar şekildeki davranışından ötürü kınarken, başka bir grup ise test sonucuna inanmadıklarını ve belgenin sahte olduğunu düşündüklerini söylemeye başladılar.
Djokovic’in konu ile ilgili yaptığı açıklamaya göre; test sonucunu 17 Aralık tarihinde henüz almamış olduğundan ve semptom da göstermediğinden, ayrıca kendisine yaptığı hızlı testin sonucu negatif çıktığından dolayı çocuklarla etkinliğe katılmış, ertesi günkü fotoğraf çekimini ise uzun süre önce verilmiş bir sözü yerine getirmek istediği için iptal etmemiş.
Bu tartışmaların yaşandığı ve Göçmenlik Bakanı’nın oyuncunun vizesini tekrar iptal edip etmeyeceği konuşulduğu sırada merakla beklenen Avustralya Açık kuraları da çekildi. Nole kendi açısından harika, kendi çeyreğindeki bedbaht oyuncular içinse oldukça hüzünlü sayılabilecek bir kura çekti. Tam da onun için her şey yolunda gidiyor gibi görünürken ve çoğu kişi ‘artık kuralar bile çekildi galiba başka vize iptali olmayacak’ diye düşünürken, Göçmenlik Bakanı bombayı patlattı ve Djokovic’in vizesini ikinci defa iptal ettiğini açıkladı.
Tahmin edeceğiniz üzere oyuncunun avukatları bu karara da tekrar itiraz ettiler ve yeni bir mahkeme süreci başladı.
Ben bu satırları yazarken dünya 1 numarasının Avustralya Açık’ta oynayıp oynamayacağı hala belirsizliğini koruyor. Nole eğer turnuvada yer alamazsa ve durumu maç programı belli olmadan netlik kazanırsa yerine 5 numaralı seri başı Rublev geçecek, onun yerine 17, onun yerine 33 ve onun yerine de bir lucky loser ana tabloda kendine yer bulacak. Maç programının belli olmuş olması halinde ise, lucky loser direkt Nole’nin yerine geçecek ve turnuva o şekilde oynanacak.
Tenis tarihinin en skandal dolu haftasını yaşamak da bize nasip oldu. Bakalım gelecek günler neler gösterecek, Nole çektiği kolay kura ile mutlu mesut Avustralya Açık’ta oynayabilecek mi yoksa sıralama değişip bu şansı başka oyuncular mı kullanacak, hep birlikte göreceğiz.
Her büyük turnuva için yapıldığı üzere oyuncuların form durumlarını ve kura eşleşmelerini değerlendirdiğim bir yazı ile tenis sezonuna başlamayı ben de isterdim, fakat bu avustralya açık öncesi öyle olaylar yaşandı ki önce bunları yazmadan geçmek imkansız hale geldi. Öyleyse yaşananların elimden geldiğince ‘kısa’ bir özetiyle başlıyorum.
Süregelen pandemi nedeniyle, bu konudaki kuralları oldukça sıkı uyguladıklarını bildiğimiz Avustralya Hükümeti ve yerel yönetimler turnuvalara katılacak sporculardan, hükümet tarafından geçerli sayılan aşıları olmaları şartı beklendiğini, aksi takdirde bazı özel durumlar için verilecek muafiyet hariç ülkeye giriş yapılamayacağını açıklamışlardı.
Alınan bu kararlar sonrası Avustralya Açık’a hangi isimlerin katılacağı, özellikle de aşı konusuna yaklaşımının çok da sıcak olmadığını bildiğimiz Novak Djokovic’in katılıp katılmayacağı merak konusu olmuştu. Nole’nin Avustralya Açık öncesi oynanan turnuvalardan çekilmesiyle de durumu tam bir belirsizlik haline dönüşmüştü. Sonrasında ise dünya 1 numarası, turnuva için bir muafiyet aldığını ve Avustralya Açık’a katılmak için yola çıktığını sosyal medyadan paylaştığı mutlu mesut bir fotoğrafı ile duyurdu.
İşte ne olduysa bundan sonra oldu ve skandallar ardı arkasına gelmeye başladı. Djokovic’in uçağı henüz havadayken, Avustralya sınır güçleri oyuncunun Vize türünün yanlış olduğunu ve bu nedenle ülkeye alınmayabileceğini duyurdu. Yetkililer oyuncuyu havaalanında sekiz saat sorguda beklettikten sonra vizesinin ülkeye muafiyetle giriş için uygun olmadığını ve sunduğu belgelerin ‘minimal’ olması gerekçesiyle kendisini sınır dışı etme kararı aldıklarını açıkladı. Bu kararın ardından Nole’nin avukatlarının başvurduğu temyiz süresince oyuncu mültecilerin tutulduğu, sicili pek de parlak olmayan Park Otel’e yerleştirildi. Birkaç gün sonraki mahkemede hakim Nole’nin vizesinin iptal edilmesi kararını iptal etti ve oyuncu Avustralya Açık tesislerine giderek antrenmanlarına başladı.
Bu sırada Avustralya Göçmenlik Bakanı’nın Nole’nin vizesini tekrar iptal etme hakkı olduğu konuşulmaya başlanmıştı bile.
Olaylar elbette bununla da bitmedi. Djokovic’in 16 Aralık 2021 tarihinde yaptırdığı ve pozitif çıkan covid testinin tam da ertesi günü, Nole’nin çocuklarla gerçekleştirilen, kimsenin maske takmadığı ve görünüşe göre herkesin sosyal mesafe kurallarından bihaber olduğu bir etkinliğe, sonraki gün ise bir fotoğraf çekimine katıldığı ortaya çıkınca işler iyice çığrından çıktı. Bir grup insan oyuncuyu karantinada olması gereken günlerde etkinliklere katılmaya devam ettiği için toplum sağlığını hiçe sayar şekildeki davranışından ötürü kınarken, başka bir grup ise test sonucuna inanmadıklarını ve belgenin sahte olduğunu düşündüklerini söylemeye başladılar.
Djokovic’in konu ile ilgili yaptığı açıklamaya göre; test sonucunu 17 Aralık tarihinde henüz almamış olduğundan ve semptom da göstermediğinden, ayrıca kendisine yaptığı hızlı testin sonucu negatif çıktığından dolayı çocuklarla etkinliğe katılmış, ertesi günkü fotoğraf çekimini ise uzun süre önce verilmiş bir sözü yerine getirmek istediği için iptal etmemiş.
Bu tartışmaların yaşandığı ve Göçmenlik Bakanı’nın oyuncunun vizesini tekrar iptal edip etmeyeceği konuşulduğu sırada merakla beklenen Avustralya Açık kuraları da çekildi. Nole kendi açısından harika, kendi çeyreğindeki bedbaht oyuncular içinse oldukça hüzünlü sayılabilecek bir kura çekti. Tam da onun için her şey yolunda gidiyor gibi görünürken ve çoğu kişi ‘artık kuralar bile çekildi galiba başka vize iptali olmayacak’ diye düşünürken, Göçmenlik Bakanı bombayı patlattı ve Djokovic’in vizesini ikinci defa iptal ettiğini açıkladı.
Tahmin edeceğiniz üzere oyuncunun avukatları bu karara da tekrar itiraz ettiler ve yeni bir mahkeme süreci başladı.
Ben bu satırları yazarken dünya 1 numarasının Avustralya Açık’ta oynayıp oynamayacağı hala belirsizliğini koruyor. Nole eğer turnuvada yer alamazsa ve durumu maç programı belli olmadan netlik kazanırsa yerine 5 numaralı seri başı Rublev geçecek, onun yerine 17, onun yerine 33 ve onun yerine de bir lucky loser ana tabloda kendine yer bulacak. Maç programının belli olmuş olması halinde ise, lucky loser direkt Nole’nin yerine geçecek ve turnuva o şekilde oynanacak.
Tenis tarihinin en skandal dolu haftasını yaşamak da bize nasip oldu. Bakalım gelecek günler neler gösterecek, Nole çektiği kolay kura ile mutlu mesut Avustralya Açık’ta oynayabilecek mi yoksa sıralama değişip bu şansı başka oyuncular mı kullanacak, hep birlikte göreceğiz.