Cihan SAMGAR
Bu söz bugün çok rahat bir şekilde Önder Karaveli için de gündeme gelebilir. Zira Önder Hoca ile ilgili de zamanında Tunç Soyer için söylenen şeyler gündemde.
Sırf kendilerinden daha bilgili, daha saygılı, daha konuşabilen bir kişi olduğu için bunun zaaf olduğunu düşünen bir cahiller ordusu ile ‘Önder Hoca’lar özelinde kavga edilir. Aslında bu durum hem siyaset hem spor hatta hayatın her alanında geçerlidir. O yüzden hiçbir konuda ülkece bir arpa boyu yol alamıyoruz. Neyse eski alışkanlıklardan futbola, spora, Beşiktaş’a dönelim.
Hasret kalmışız sakin, bilgili, akılcı ve akıcı konuşana…
Hasret kalmışız rakibine, kendinden olmayana saygı duyana…
Karaveli maç önceleri ve sonlarında yaptığı basın toplantılarında bile sadece Beşiktaş için değil ülke futbolu için de şans olduğunu kamuoyunun çoğunluğuna kabul ettirdi.
Çoğunluğuna diyorum çünkü bazı zatlar futbolcusu için ‘kendini yere atmadı, zamanla hakemi aldatmayı da öğrenecek, henüz genç, tecrübesiz’ diyenlerden haz duyuyor. Bunu söyleyenlerin de buna alkış tutanların da ülke futbolundan uzaklaşması yeni yıl dileğimiz olsun.
Kabadayılardan, oyuncusunu tekmeleyen tokatlayanlardan, basını tehdit edenlerden, sağa-sola hakaret edenlerden, kısacası kaba ve yakışıksız her şeyden bunalmıştık. Önder Hoca tam da bunların üstüne çok iyi geldi. Ülke futbolu açısından umudumuz arttı.
Ben bunları yazarken Önder Hoca, Beşiktaş A Takımı başında 4. maçını tamamladı. Beşiktaş kupada Altay’ı yendi, bir üst tura çıktı. Sırada Antalyaspor ile Süper Kupa maçı var. Beşiktaş’ın bu kupayı alması durumunda Önder Hoca’nın sezon sonuna kadar takımda kalabileceği konuşuluyor. ‘Şu olursa, böyle olacak’ dedikoduları umarım hocamın dolayısıyla takımın motivasyonunu olumsuz etkilemez. Ben, sonuç ne olursa olsun, ‘Önder Hoca sezonu tamamlamalı’ diyenlerdenim.
HEDEF 6 MAÇ, 2 KUPA OLMALI
Ligde ilk yarının sonunda liderle puan farkının 18 olmasından kaynaklı bu sezon için Beşiktaş’ın kendine daha akılcı hedefler koyması gerekli. Tabii ki Beşiktaş varsa umut hep vardır ama biraz da rasyonel olup ona göre davranmak gerekli. Beşiktaş’ın liderle arasında sadece 18 puan değil aynı zamanda beş tane de takım var. Şampiyonluk şu an için çok mantıklı bir hedef gibi durmuyor. Tabii ki Beşiktaş her maçını kazanmak için sahaya çıkacak ama maalesef bu tek başına yeterli olmayacak.
Bu yüzden, yani öncelikle ele alınması gereken, Beşiktaş’ın hedef maçlarını belirlemek. Bunlar da kupa maçları olarak görünüyor. 5 adet Türkiye Kupası, 1 adet de Süper Kupa maçları. 6 maç kazanarak sezon 2 kupayla tamamlanabilir.
Her ne kadar başkan Ahmet Nur Çebi camiayı diri tutmak için ‘şampiyon olacağız’ açıklaması yapsa da bunun pek de gerçekçi olmadığı aşikar. Türkiye Kupası hem Avrupa’ya gidişin kısa yolu hem de sezonu kupasız kapatmamak adına önemli.
***
Yıllarca ulusal ve yerel siyaset üzerine bir şeyler karaladıktan sonra ilk Beşiktaş yazımın da Önder Hoca ile ilgili olması kaçınılmazdı. Yani Önder Hoca, benim için de bu anlamda çok büyük bir şans oldu.
Sporda, kürsüde, mecliste, sokakta, okulda, hastanede kısacası hayatın her alanında artmalı ‘Önder Hoca’lar. Artmalı ki nefes alabilelim.
İyi ki varsın, iyi ki bizimlesin Önder Hocam.
Bu söz bugün çok rahat bir şekilde Önder Karaveli için de gündeme gelebilir. Zira Önder Hoca ile ilgili de zamanında Tunç Soyer için söylenen şeyler gündemde.
Sırf kendilerinden daha bilgili, daha saygılı, daha konuşabilen bir kişi olduğu için bunun zaaf olduğunu düşünen bir cahiller ordusu ile ‘Önder Hoca’lar özelinde kavga edilir. Aslında bu durum hem siyaset hem spor hatta hayatın her alanında geçerlidir. O yüzden hiçbir konuda ülkece bir arpa boyu yol alamıyoruz. Neyse eski alışkanlıklardan futbola, spora, Beşiktaş’a dönelim.
Hasret kalmışız sakin, bilgili, akılcı ve akıcı konuşana…
Hasret kalmışız rakibine, kendinden olmayana saygı duyana…
Karaveli maç önceleri ve sonlarında yaptığı basın toplantılarında bile sadece Beşiktaş için değil ülke futbolu için de şans olduğunu kamuoyunun çoğunluğuna kabul ettirdi.
Çoğunluğuna diyorum çünkü bazı zatlar futbolcusu için ‘kendini yere atmadı, zamanla hakemi aldatmayı da öğrenecek, henüz genç, tecrübesiz’ diyenlerden haz duyuyor. Bunu söyleyenlerin de buna alkış tutanların da ülke futbolundan uzaklaşması yeni yıl dileğimiz olsun.
Kabadayılardan, oyuncusunu tekmeleyen tokatlayanlardan, basını tehdit edenlerden, sağa-sola hakaret edenlerden, kısacası kaba ve yakışıksız her şeyden bunalmıştık. Önder Hoca tam da bunların üstüne çok iyi geldi. Ülke futbolu açısından umudumuz arttı.
Ben bunları yazarken Önder Hoca, Beşiktaş A Takımı başında 4. maçını tamamladı. Beşiktaş kupada Altay’ı yendi, bir üst tura çıktı. Sırada Antalyaspor ile Süper Kupa maçı var. Beşiktaş’ın bu kupayı alması durumunda Önder Hoca’nın sezon sonuna kadar takımda kalabileceği konuşuluyor. ‘Şu olursa, böyle olacak’ dedikoduları umarım hocamın dolayısıyla takımın motivasyonunu olumsuz etkilemez. Ben, sonuç ne olursa olsun, ‘Önder Hoca sezonu tamamlamalı’ diyenlerdenim.
HEDEF 6 MAÇ, 2 KUPA OLMALI
Ligde ilk yarının sonunda liderle puan farkının 18 olmasından kaynaklı bu sezon için Beşiktaş’ın kendine daha akılcı hedefler koyması gerekli. Tabii ki Beşiktaş varsa umut hep vardır ama biraz da rasyonel olup ona göre davranmak gerekli. Beşiktaş’ın liderle arasında sadece 18 puan değil aynı zamanda beş tane de takım var. Şampiyonluk şu an için çok mantıklı bir hedef gibi durmuyor. Tabii ki Beşiktaş her maçını kazanmak için sahaya çıkacak ama maalesef bu tek başına yeterli olmayacak.
Bu yüzden, yani öncelikle ele alınması gereken, Beşiktaş’ın hedef maçlarını belirlemek. Bunlar da kupa maçları olarak görünüyor. 5 adet Türkiye Kupası, 1 adet de Süper Kupa maçları. 6 maç kazanarak sezon 2 kupayla tamamlanabilir.
Her ne kadar başkan Ahmet Nur Çebi camiayı diri tutmak için ‘şampiyon olacağız’ açıklaması yapsa da bunun pek de gerçekçi olmadığı aşikar. Türkiye Kupası hem Avrupa’ya gidişin kısa yolu hem de sezonu kupasız kapatmamak adına önemli.
***
Yıllarca ulusal ve yerel siyaset üzerine bir şeyler karaladıktan sonra ilk Beşiktaş yazımın da Önder Hoca ile ilgili olması kaçınılmazdı. Yani Önder Hoca, benim için de bu anlamda çok büyük bir şans oldu.
Sporda, kürsüde, mecliste, sokakta, okulda, hastanede kısacası hayatın her alanında artmalı ‘Önder Hoca’lar. Artmalı ki nefes alabilelim.
İyi ki varsın, iyi ki bizimlesin Önder Hocam.